Bu Yıl İçinde Elektriğin Fiyatı Farklı Tüketici Grupları İçin Yüzde 45,0–72,3, Doğal Gazın Fiyatı Yüzde 29,5–112,5 Oranlarında Arttı
Elektrik ve Doğal Gaz Zamlarının Etkisi ile Yıllık Enflasyonun Yüzde 30’ları Aşması Şaşırtıcı Olmayacaktır
Hayat Pahalılığından Ezilen Çalışanların Ücretleri En Az Yüzde 40 Artırılmalı, Asgari Ücret Vergi Dışı Bırakılmalıdır
Bilindiği üzere elektrik ve doğal gaz satış fiyatlarında 1 Ekim tarihinden itibaren geçerli olmak üzere tüm tüketici gruplarını etkileyen yeni artışlar yapılmıştır. Odamızın Enerji Çalışma Grubu’nun bu zamlardan hareketle hazırladığı, Elektrik ve Doğal Gaz Fiyatları ve Zamları İnceleme Raporu Ekim 2018’i açıklamamızın ekinde tam metin olarak kamuoyuna sunuyoruz.
1 Ekim’de yapılan zam sonucu değişik tüketici gruplarına uygulanan elektrik tarifeleri (vergi ve fonlar dâhil olmak üzere), bir önceki zammın uygulandığı Eylül 2018’e göre yüzde 9–18,5 oranlarında, 2018 yılı ilk on ayı itibarıyla da yüzde 45,0–72,3 oranlarında artmıştır. 1 Ekim 2018 itibarıyla 2017 Eylül ayına göre en yüksek oranda artış, yüzde 72 ile sanayi (orta gerilim) elektrik fiyatında olmuştur. Mesken elektrik fiyatı yüzde 44,2; BAŞKENT GAZ abone satış fiyatı yüzde 38,6; BOTAŞ serbest tüketici satış fiyatı yüzde 29,5 oranında artmıştır.
Yine 1 Ekim’de yapılan zam sonucudeğişik tüketici gruplarına uygulanan doğal gaz tarifelerinin 2018 yılı içindeki artış oranları da yüzde 29,52–112,5’tir.
Asgari tüketim üzerinden yapılan hesaplamalara dayanarak 4 kişilik bir ailenin bir ayda en az 230 kilovat saat elektrik harcadığı kabul edildiğinde, fon ve vergi kesintileri dâhil aylık elektrik faturası en az 137,4 TL’yeçıkmıştır. Bireysel (kombi) ısıtmanın yaygın olduğu Ankara’da, bir konutun Ekim 2018 için geçerli olan KDV dahil 1,6070 TL/m3 gaz satış fiyatı üzerinden yıllık doğal gaz faturası en az 1,6070 TL/m3 x 1.099 m3= 1.766 TL’ye ulaşmaktadır. Yani aylık ortalama doğal gaz faturası en az 147 TL olmaktadır.
Buna göre asgari yaşam standardındaki dört kişilik bir ailenin aylık doğal gaz ve elektrik faturası başkent Ankara’da en az 284 TL’ye varmaktadır. Bu tutar, 1.603,12 TL olan asgari ücretin % 17,7’sidir.
Son bir yıl içinde resmi tüketici enflasyonu (TÜFE) artışı yüzde 24,52, üretici fiyat endeks (ÜFE) artışı yüzde 46,15 olarak gerçekleşmiştir. ÜFE’nin bu denli yüksekliğinin önümüzdeki aylarda tüketici fiyatlarına olumsuz etkide bulunacağı bilinmektedir. Çalışanların ve emeklilerin ücret/maaş artışlarının, döviz, ÜFE, TÜFE, elektrik, doğal gaz fiyat artışlarının çok gerisinde olduğu da açık bir gerçekliktir.
Yaşamlarını birçok zorluklara göğüs gererek ve zorunlu harcamalarını bile her geçen gün daha da kısarak yapan ücretli çalışanlar ve küçük özel işletmeler, bu fiyat artışlarından ve yaratacağı olumsuzluklardan en çok etkilenecek kesimlerdir.
Merkez Bankası Eylül 2018 Aylık Fiyat Gelişmeleri Raporu da göstermektedir ki, enerji zamlarının yaratacağı maliyet artışları nedeniyle mal ve hizmet fiyatlarında Kasım-Aralık aylarında gündeme gelecek fiyat artışları, göstermelik fiyat denetimleri ve sınırlı sayıda üründeki küçük fiyat indirimlerine karşın yıllık enflasyon yüzde 30’u aşabilecektir.
Ne Yapmalı?
TMMOB Makina Mühendisleri Odası olarak bir kez daha belirtiyoruz:
Genel olarak enerji, özel olarak elektrik sektörü toplum çıkarları ve kamusal planlama eksenlerinde yeniden düzenlenmelidir
Kamu çalışanlarının, işçilerin, tüm emekçi ve emeklilerin ücret ve maaşları ile asgari ücretleri artırılmalıdır
Vergiler düşürülmelidir
Yoksul ve yoksunlara enerji desteği verilmelidir
Yunus Yener
TMMOB Makina Mühendisleri Odası Başkanı